16 Aralık 2011 Cuma

Lokavttan Sonra

 NBA'e sayılı günler kala heyecan artarken bunun sebeblerinden bir taneside de free agentslar.Bir çok oyuncu serbest kalıp yeni takımlarla sözleşme imzalarken bazıları da lokavtta ortaya çıkan ''amnesty clause'' ile takımlarında kaldı.
 Amnesty clause bırakılabilcek oyuncular ve gidebilcekleri takımlar olmak üzere iki bölümden oluşuyor.Takımlar  bu  sezon 58 milyon dolar olan salary cap'in en az %80'ini kullanmak zorunda (yaklaşık olarak 46 milyon dolar).Bu ''drafta gidip onun dışında yeni oyuncu katmayıp seneye free agents alırım''diye takımlar için kötü haber.46 milyon doları bir şekilde doldurumak zorunda ne şekilde olursa olsun.Bu zayıf takımların transfer piyasasını hareketlendirecektir.''Amnesty''ile serbest bırakılan bir oyuncunun kontratı 46 milyon dolarlık salary cap'ta gözükecektir.
 Amnesty'nin ikinci bölümü ise diyelim ki bir oyuncu amnesty maddesi ile serbest bırakıldı.Serbest bırakılan oyuncu belirli bir süre hiç bir takımla görüşemeyecek sadece az önce bahsettiğimiz salary cap'in altındaki oyuncular o oyuncuya teklif sunabilcek.O belirtilen süre boyunca en yüksek teklif veren takım o oyuncuyu almış olacak.Bu maddeyi hiç sevmedim çünkü oyuncu free agents olmasına rağmen istediği takıma gidemiyor,itiraz hakkı yok.Takas gibi bir şey.

Bir zamanlar rakiptiler..

  Gelelim en zevkli kısma.Free agentslar ve transfer dosyası ! Gerçekler hiç ummadığım takaslar beklemediğim transferler oldu.Free agent olmadığı halde adı transfer dedikodularına karışan Chris Paul'ün hangi takıma gideceği merak konusuydu.İlk başta adı Lakers'la anılıyordu.Lakers teklif yaptı ama NBA Başkanı David Stern  takası reddetti.Chris Paul'ün eski takımı Hornets'in sahibi NBA yönetimi olduğu için bu transfere izin vermedi.Lakers güçlü olurmuşmuş.Bence reddedilmesi çok saçma.Herneyse beklenmedik bir takas gerçekleşti ve Chris Paul Clippers'a takas oldu.Takas şöyleydi Chris Paul Clippers'a giderken,Clippers Hornets'a Eric Gordon,Chris Kaman,Al-Faruq Aminu ve 2012 draft hakkı(minnesota'dan gelen).Bence çok fazla oldu Chris Paul için ama güzel yanı da var Clippers maçlarında her periyot Paul-Griffin iş birliği olan alley-oop'lar izleyeceğiz.Bu takastan hoşnut olmayanlar var onlarda Clippers'a veda edenler...


Onlardan korkulur.
  Clippers transfer durmak bilmedi.Geçen sene Dallas büyük katkılar sağlayıp sakatlanıp sezonu kapatan ve Dallas'la şampiyonluk yaşayan Caron Butler Clippers'ta.Gerçekten çok mantıklı bir transfer oldu Butler iyi bir şutör ama şöyle bir sorun var Gordon'ın yerini tutar mı merak konusu.Gerçi onun yerine Paul var.Clippers'ın son bombası ise Chauncey Billups.Billups'ı neden aldılar anlamadım hala.Mo Williams var zaten gereksiz bir transfer Billups transferi.Ama şu kesin Clippers'a play-off bileti gözüküyor.

West,Pacers formasıyla.

  Clippers'tan sonra bence olumlu hamleler yapan takım Indiana Pacers.Takas gecesi draft hakkını Spurs'e verip George Hill takas eden Pacers Hill'e 7 yıllık bir sözleşme imzalatarak uzun vadeli bir iş yapmş oldu.
George Hill NBA'de çok beğendiğim oyunculardan bir tanesi.Çoğu kişi ona point guard desede o tam öyle değil.Çakma guard yani 2 numaraya kaymış shooting guard gibi.Bunun örneği var Tyreke Evans.Collison-Hill-Granger-?-Hibbert ilk beşiyle başlıyacaklar bir kişi eksik o da bir dört numara.Dört numaradaki boşluğu Hornets'in David West'i ile doldurdular.West-Hibbert bence harika bir pota altı oluşur.Orta mesafesi iyi,ribaunt kabiliyeti olan ve boyalı alanda kendini gösterebilen bir isim West bence çok yararlı olacak.Ben NBA 2K12'de Pacers ile sezon yapıyorum :)


  Rockets'ta uzun bir süre kaldıktan sonra geçen sezon Grizzlies'a takas olan Shane Battier.Geçen sene playofflarda Memphis adına olumlu işler çıkardı.Yaşına rağmen üst düzey bir savunmacı olan ve bunu yanında skorer özellliği bulunan Battier sürpiz bir şekilde Miami Heat anlaştı ve 3 yıllık bir sözleşme imzaladı.Miami olumlu bir hamle yaptı çünkü Wade-James ikilisi dinlenirken sahada olacak olan Battier Kobe,Durant gibi isimleri durduracak.Ama şöyle bir durum var Battier'in yaşı ilerliyor ve sürekli bu formda kalmayacak bence 3 yıllık sözleşme mantıksız olmuş. Muhtemelen benchten gelen olan Battier'in görevi çok büyük.


Boyalı alanı domine edicek isim.
 Geçen sezon, istediği kadronun temellerini Amare Stoudemire'ı alarak başlayan Knicks daha sonra Melo'yu takas yoluyla kadrosuna kattı.Bir anda kadrosu şekillenen Knicks geçen sezon playofflara katılmıştı.Knicks'te iki eksik vardı.Birincisi Mike D'Antoni'nin hızlı hücüma dayalı bir oyun kurmak istediği için hızlı ve atletik olan bir guarda gerek vardı.Billups çok yavaş kalıyordu.Toney Douglas bunu için idealdi ama Billups ilk beş çıkıyordu.İkinci eksik ise Stoudemire ile Turiaf uyum sağlayamıyordu.Turiaf ilk beş çıkabilecek kalitede bir 5 numara değil.Kısa kalıyordu.Turiaf'ın yerine daha çeviki,uzun,postlarda kendini gösterebilen bir centera ihtiyaç vardı.Knicks bu eksiği geçtiğimiz yıllarda Hornets'ta blok kralı olan ve daha sonra Bobcats takas olan ve geçen sezon Dallas Mavericks'in şampiyonluğunda büyük bir pay sahibi olan Tyson Chandler ile doldurdu.Chandler uzun boylu atletik ve Turiaf'ın sahip olmadığı savunma gücüne sahip.Bu gerçekten yararlı bir transfer olacak Knicks adına.Billups Clippers yolunu tutunca ordaki boşluğu, giderek performansı düşen ve geçen sezon 3 farklı takımın formasını giyen(Hawks,Wizards,Heat) Mike Bibby doldurdu.Bundan sonra da disiplinsiz davranışlarıyla konuşulan Baron Davis ile sözleşme imzaladı.Bu iki transfer Knicks'e bence pek bir yararı olmaz.

Yaşlılar Takımı.
 Tyson Chandler,Caron Butler ve J.J Barea'yı kaybeden şampiyon Dallas Butler'ın yerine Vince Carter'ı alarak başladı.Aynı zamanda Lakers'ın kenardan gelerek büyük katkı sağlayan isim Odom ile sözleşme imzalayan Mavericks önemli hamleler yaptı.Caron Butler ile Vince Carter'ı karşılaştırdığımızda şöyle farklar görüyoruz.Butler Carter'a göre daha istikrarlı bir şutör ama Carter'ında atletikliliğini unutmamak gerek.Odom çok farklı bir oyuncu eşi benzeri yok.Lakers'ta her mevkide oynamış bir isim olabililir.Derek Fisher'ın yerine Odom top getirdiğini çok görmüşssünüzdür.Driplingi iyi olan ve şut tehdidi bulunan Odom aynı zamanda iyi bir ribautçu Dallas'a çok yararlı olabilcek bir isim özellikle Nowitzki'nin olmadığı zamanlarda

  Şampiyon Dallas'ın hızlı guardını kadrosuna katan Minnesota mantıklı bir transfer yaptı.Çünkü iyi bir guardları yoktu.Aynı zamanda Flynn'i Rockets'a yollamışlardı.Belki şunu diyeceksiniz ''Rubio var ne gerek var ''.Ama öyle demeyin Rubio basketbol hayatını avrupada geçirmiş bir isim.Ve NBA'de zorlanabilir,hazır olmayabilir fiziksel açıdan.Bu yüzden Barea.Aynı zamanda Barea'nın Rubio'ya göre çok daha fazla tecrübeli.
Minnesota draftta ikinci sırada Derrick Williams'ı seçmişti.Williams'ı dört numara oynatırsa,Kevin Love beş numara oynar.3 numarada Wesley Johnson veya Michael Beasley oynayabilir ve 2 numaradada Ellington olabilir.Ve bunları besleyebikcek bir isim Barea! Bu yaptığım ilk beşte değişiklikler olabilir tabiki bunlar sadece tahmin.Minnesota aynı zaman Brad Miller ile imzaladı.


 ''Büyük Bebek'' lakaplı olan Celticsli Glen Davis 2-3 yıl önce Orlando'ya karşı oynanan playoff serisinde baş kazandıran basketi ile Celtics tarafları için daha önemli bir hale gelmişti.4-5 numarada etkili olan Davis playoffta elendikleri Orlando'ya Brandon Bass karşılığında takas oldu.Yorumlaması çok zor olan bir takas bence.Pek denilcek söz yok.

 Atlanta Hawks'ta  bir aralar muhteşem oynayan ve daha sonra istikrarsız bir hale dönen Jamal Crawford free agents oldu.Ve Portland ile imzaladı.Portland'ın Jamal Crawford ile imzalamasının sebebisi Roy'un emekli olması(Brandon Roy'un emekli oluşu ile ilgili yazı gelecektir).Atlanta Hawks ise Crawford'un boşluğunu Tracy McGrady ile doldurdu.Öne çıkan haberler bunlar daha fazlası nba.com !

9 Aralık 2011 Cuma

Biz Türküz !

Dedemin İnsanları

Çıkış Tarihi:25 Kasım 2011

Yönetmen: Çağan Irmak

Oyuncular:Çetin Tekindor,Hümeyra,Zafer Algöz,Yiğit Özşener,Durukan Çelikkaya,Gökçe Bahadır,Mert Fırat,Sacide Taşaner,Ezgi Mola,Mehmet Ali Kaptanlar.


Tür:Dram-Tarihi

Dağıtımcı:Warnes Bros Türkiye



   Babam Ve Oğlum,Karanlıktakiler,Issız Adam,Prensesin Uykusu gibi başarılı ve kaliteli filmlerin yönetmenliğini üstlenen Çağan Irmak'tan yeni bir eser ''Dedemin İnsanları''.
      Ozan,bir Ege kasabasında ailesiyle birlikte yaşayan bir çocuktur.Ozan'ın dedesi Mehmet Bey Girit göçmeni olduğu için Ozan'ın arkadaşları Ozan ile ''gavur'' diye dalga geçmektedir.Bu olaydan rahatsız olan ve dışlanmaktan korktuğu için dedesine ve ailesine kızar ve ''Biz Türküz!'' der.
Ozan'ın ''Biz Türküz!'' deyişlerinden bir tanesi.
Mehmet Bey ve halk.

  Ozan'ın dedesi Mehmet Bey yaşadıkları kasabada  saygın biri olarak tanınır.Ayriyetten kasabalılara karşı duyarlı ve hoşgörülü olup onların sorunları dinler ve yardımcı olmaya çalışır.Mehmet Bey küçük yaşlarda zorla topraklarından kopartılmış,mübadeleyle Girit'ten göçmüşlerdir.Mehmet Bey'in en büyük isteği doğup büyüdüğü toprakları ziyaret edip görmek ve en çok küçükken yaşadığı evi.Girit'e bir kez gitmeye karar vermiştir fakat tam gideceği zaman ihtilal çıkmasından dolayı tüm seferler iptal olmuştur.Mehmet Bey Girit doğumlu olduğu için oraya gitmek onun için sıkıntılı ve bir daha gidememiştir.Mehmet oraya gidemediği için Girit'e büyük bir özlem duymaktadır.Oraya olan özlemini azcık da olsa giderebilmek için her seferinde mektuplar yazar,mektubu bir şişeye koyar ve şişeyi bağ evlerinin yakınındaki denize atar bir gün cevap gelmesi umudu ile...
  Ozan denizde yüzmeyi çok sever ve denize gittiğinde Ozanı oradaki tanıdıkları bir adama Ozan'a göz kulak olmalarını isterler.Ozan üzgün bir şekilde kumsal oturur adamla konuşurlar ''gavurluk'' olayını ve bu konuşmadan sonra adam Mehmet Bey'e Ozan'ın bu olayı çok kafasına taktığını ve önemsediğini söyler.Mehmet Bey'de bunu anlar ve sofrada yemek yerlerken güzel bir şekilde ona bir açıklamada bulunur.
İstiklal Marşı'nı söylerken
Girit'ten göç... 



Ozan ve rakibi Tahsin.



  


  Mehmet Bey ,Ozan'ı yazın öğlene kadar kendi kumaş dükkanında çalıştırır.Kasabadan birisi oğlunu yazın iş öğrenmesi için Mehmet Bey'e götürür ve orda çıraklık yapmasını söyler,Mehmet Bey'de kabul eder.Çıraklık işini iyi öğrenen Tahsin Ozan'ın kıskançlık triplerine sokar. Aralarında tatlı bir rekabet yaşanır.Filmde ilgimi çeken şeylerden bir tanesi de; Mehmet Bey'in  öğlenleri dükkandan ayrılırken kapıyı kapatmaması sadece dükkanın önüne bir tane sandalye koyması.Halka ne kadar güvendiği açık ve net.Mehmet Bey der ki ''Ne zaman bir çırak bir kumaşı tek seferde kesebiliyorsa o zaman olur bir kalfa''.

Fragmanı aşağıdadır daha fazlası sinemalarda...:)



  

30 Kasım 2011 Çarşamba

Basketbol İkiye Ayrılır

   Euroleague mı NBA mı sorusuna Türklerin %90 NBA der ama avrupadaki basketbolsevelere sorduğumuzda %90 Euroleague der.Ben de eskiden NBA'i tercih ederdim fakat daha sonra basketbolu farklı yorumlamaya başladım. NBA daha çok şova dayalı bir lig. Euroleague ise daha farklı savumaya dayalı. Mesela ben euroleague'te çok fazla alley-op görmedim. NBA'de macı kazanmanın amacı sayı atmak,Euroleague'te savunma yaparak sayı atmak. NBA'de genellikle bir takım 90 civarı sayı atıyor tabiki istisnalar olabilir. Euroleague'te ise bazen 90 sayı oluyor 100 sayı üstü çok nadir. Euroleague'te üstünlük daha çok el değiştiriyor.Daha heyecanlı adeta ''nefesler tutulmuş heyecan dorukta''.Benim en sevdiğim takım Euroleague'te Montepaschi Siena.Harika bir takım,durdurulması çok zor.Çok tehlikeli hücümları olan bir takım.O takımı götüren isim ise ''McCALEBB''.Euroleague'e renk katan bir takım ''Maccabi Electra''.İsrail temsilcisi hem çok kaliteli bir kadroya sahip hemde çoşkulu taraftar kitlesine sahip.Resmen oyuncu motivasyonunu düşürmek için uzmanlar.
   Euroleague'in bu seneki Final-Four'u Türkiye'de(İstanbul) yapılacak.Gerçekten bu Türk basketbol severler için çok önemli bir durumken,Euroleague'teki temsilcilerimiz olan Efes,Fenerbahçe ve Galatasaray için mükemmel bir artı.Tek sorun Final-Four'a kalabilmek.Bu sene Euroleague'in tek sevmediğim yönü NBA'de lokavt olmasından dolayı ordaki oyuncuların Avrupa'ya gelmiş olmaları.
Çünkü NBA'deki oyuncuların kondisyonu,diriliği daha gelişmiş ve daha yapılılar.Tabiki güzel yönleride var mesela İbaka Madrid'e geldi ve savunmada çok büyük bir katkısı var ama lokavt biterse savunmada pürüzler çıkabilir diyecektimki lokavt bitti.Lokavttan en iyi yararlanan takım Beşiktaş'tı.Deron Williams,Semih Erden getirdi ve son olarak Lamar Odom'la imzalamıştı ama Odom oynayamadan lokavt bitti.Deron Williams'ın Beşiktaşa katkıları oldu hem galibiyetler getirdi hem de diğer oyunculara tecrübelerini aktardı.
   25 Aralık'ta  NBA başlıyor 82 maç oynanmasada yinede olması iyi bir şey.Milli gururumuz Enes Kanter'in performansını çok merak ediyorum.Free agents'lar ve transfer dedikoduları da heycanlandırıyor.

23 Temmuz 2011 Cumartesi

O Bir Efsaneydi



Harry Potter çok farklı bir seriydi bence onun kadar tutan bir seri olmadı.Talihsiz Serüvenler ve Spiderwick serileri onun gibi olmadılar.Harry Potter'ın müthiş bir senaryosu var çok ilgi çekici sıradan bilim-kurgu konularından değil.Ve Harry Potter tüm dünyada bilinen ve çok fazla izleyici kitlesine sahip olan bir seri.Ben Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı filminin 2007'de Kanyon'da olan galasına gitmiştim.İzleyiciler arasında sadece Türkiye'den değil yabancı ülkelerden gelenlerden vardı.O kadar kendini kaptırmış izleyiciler varki örneğin Harry Potter kıyafetiyle, maskesiyle,seçmen şapkayla gelenler var.Galaya Harry Potter ekibinden Ron'un abileri olan Fred ve George kardeşler ve bir zamanlar filmde Harry'in kız arkadaşı olan Cho Chang'ta gelmişti.Tabiki çok sıkı güvenlik önlemleri vardı.Gala çok güzel olmasına rağmen filmi çok hoşuma gitmemişti ama yinede sevdim sonuçta Harry Potter.Benim Harry Potter serisinde en sevdiğim  film Sırlar Odası(en az 50 kere izledim ),Ateş Kadehi ve Ölüm Yadigarları 2.Bölüm.Sırlar Odası çok önceden olduğu için pek fazla yorum yapamıcam.Fakat şunu söyliyim Sırlar Odasında daha çok Hogwarts'taydı film daha sonralarda dışa döndü.Ateş Kadehi ve Ölüm Yadigarları 2.Bölüm hareketli,adrenalin dolu kısaca tam bir aksiyondu. Son filmi bence ikiye bölmeleri çok mantıklıydı çünkü çok fazla yaşanan olay vardı.Part 1'le 2 arasında şöyle bir fark vardı part 1 çok daha fazla duygusaldı 2.partta ise daha macera doluydu.Part birin duygusal olmasının nedeni şu Hagrid'in Harry'e Diagon Yolu'ndan aldığı ''Hedwig'' adlı kuşun ''Avada Kedavra'' lanetine uğrar ve bunu sonucunda ölür aynı zamanda Dumbledore'un ölmesi çok hüzün vericiydi.Ve son filmine İstinya Park'ta İmax kalitesinde izledim.İmax bilmeyenler için anlatıyım normal sinema ekranının yanında boşluklar olur ya İmax'ta olmuyor kısaca tam ekran.Ben normalde 3 boyutlu sinemayı sevmem fakat İmax'ta çok güzel oluyor.Aynı zamanda gittiğim gün İstinye Park'ta Harry Potter sergisi vardı.Sergiden görüntüleer ;
Ne kadar küçüklermiş şimdi ikiside adam oldu
Bu arabanın aynısı Rahmi Koç Müzesinde sergilenmektedir.


Harry Potter'daki uçus sahneleri nasıl yapılırmış



Ateş Kadehin'deki bir sualtı sahnesine hazırlık.

Voldemort'u canlandıran karakter(burna dikkat :)

Hogwarts kıyafetleri
Çekim sırasında


Islanma sahnelerlerinin böyle çekilmesi çok ilginç :)



5 Temmuz 2011 Salı

Bir Panzer İtalya'da

 Almanya'nın devşirilmiş bir çok futbolcusu var mesela Klose,Podolski,Trochowski bu futbolcular Polonya doğumlu Alman asıllı.Polonya Milli Futbol Takımı  bence önemli güçler kaybetmiş özellikle Klose'den dolayı.
Gelelim asıl konumuza yani Klose'ye.Klose 33 yaşında ve kariyerini hep Almanya'da sürdürmüş olan bir futbolcu ta ki İtalyan ekibi Lazio'yaya gidene kadar.Klose dünyanın en büyük forvetlerinden biri.Ve Almanya'nında Gerd Müller'den sonra yetiştirdiği en iyi forvet.Klose Werder Bremen'de oynarken Barcelonanın yıldızı Messi'si gibi gibiydi.Bremen'de bir yıldızdı daha sonra Alman Devi Bayern Münich' transfer oldu.Münich'teyken çok dikkat çeken bir futbolcu değildi çünkü bir sürü yıldız var Schweinsteiger,Ribery,Robben,Gomez,Luca Toni,İvan Olic(bazı futbolcular sonradan katıldı)  bide araya Dünya Kupasında patlayan Thomas Müllerde girince Klose gözlerden düştü ama çok kaliteli bir futbolcu Lazio'yaya gitmesine çok şaşırdım büyük kuluplerin en azından takıma tecrübe katmak için Klose'yi tercih edebilceklerini düşündüm ama yanılmışım en azından bu aralar moda olan Katar ve B.A.E(Birleşik Arap Emirlikleri) deki  takımlara transfer olmadı .Bir aralar Türkiye'deki takımların gündeminide hatta gazeteler yazıyordu yok artık dedim.Türkiye'deki takımlara saygım var ama Klose Türkiye'ye gelmezki ne Fenerbahçe'ye  ne Galatasaray'a ne de başka bir takıma.Galatasaray Drogba'nın peşinde o olmazsa B planı Klose C  planı'da Cisse'ydi. bir başka haberde de Klose Trabzonspor'a gitmeyi kabul etmiş fakat çocuklarının eğitimi için İstanbul'u istiyormuş  çocukları özel uçukla  İstanbul 'a gitçekmiş ve bu teklfi yönetim yapmış.Artık Türkiye'deki haberler gerçekçiliğini ve güvenirliğini yitiriyor.Bu arada panzer demişken ''Panzerler'' Almanya Milli Futbol Takımın takma ismi


Bomba keşke gelebilseydi..


Klose Bremen'deyken

Toni ve Klose Münich formasıyla
Klose 2006 Dünya Kupasında



2010 Dünya Kupasında

Klose'nin genellikle gol  sevinci düz tak atıp havaya sıçrar ve yumruk atar.












28 Haziran 2011 Salı

DİNO VE KAYBEDENLER KULUBÜ

 İlk önce size tuhaf gelmiş olabilir veya afallamş olabilirsiniz bu başlıktan dolayı.Dino Dallas Mavericks'in alman yıldızı Dirk Nowitzki'nin lakabı.Şurdan geliyor:Dirk Nowiztki'nin baş harflerinden ve smaca veya turnikeye çıkarken  çizgi fiml olan Taş Devri'ndeki ana karakterlerden biri olan Dino gibi dilini çıkarmasından dolayı bu lakabı almış.Sezonun başında harika istatisklerle oynuyor Nowitzki ve MVP  adaylarının bir numarasıydı daha sonra istatistklerinin biraz düşüşü ve Derrick Rose'un olağanüstü performansından dolayı MVP ödülünü Rose'a kaptırdı.Dirk Nowitzki eşi benzeri olmayan bir dört numara.Basketbola Almanya'da başlayıp daha sonra NBA'ye adım atmış bir oyuncu.Nowitzkinin iyi bir avantajı iyi guardlarla çalıştı.Steve Nash,bunun ilk örneği çok iyi bir guard sahaya bakış açısı çok geniş olan bir oyun kurucu top hakimiyeti üst düzey ve çok iyi bir pasör ve bunun yanındada skorer kimliğide var buda Nowitzki'ye çok fayda sağladı.Ama daha sonra Nash Suns yolunu tuttu ve takımın guardı Devin Harris oldu.Çok iyi bir guard değil açıkcası ama vasatta değil.2006 NBA finallerine gidelim orda takımın guardı daha iyi bir guard ve bir kaç takviyeyle Dallas o seriyi alırdı eminim.Ve şuanki guard Jason Kidd muazzam bir guard belki en iyi guard NBA tarihinde hem skorer hem defansif hem pasör özellikleri taşıyan bir isim.Ama skorer yönünü çok fazla kullanmaz örneğin Dallas bir hızlı hücüma çıkıyorlar Kidd çevresinde arkadaşları boşsa kendisi atmaz kesinlikle,pas verir ama doluysa kendisi atar.Nowitzki'ye çok katkısı oldu bu yüzden.Sadece Dirk'e değil takımın diğer genç guardları Barea ve Beaubois çok büyük katkı sağlıyor.
     Dallas Mavericks bir diğer adı ise ''Kaybedenler Kulubü'' bunun nedenin takımda kimsenin şampiyonluk yüzüğü olmaması.Ne J.Terry ne J.Kidd ne de D.Nowitzki'nin.Hep kaybetmişler ama yinede mücadele ediyorlar şampiyonluk için.Ve kazandılar çok büyük bir başarı Muhteşem üçlüye karşı harika bir oyun sergiledi Dallas Mavericks.Ve Miami'den intikamını aldı.Bu başarının mimarı D-Nowitzki fakat bunu tek başına değil takım arkadaşlarıyla birlikte bu başarıyı elde ettiler.Takımda büyük bir eksik vardı Caron
Butler şutörleri sezonu kapatmıştı.Ve onun yerine başka bir isim aranıyordu.İlk olarak Brian Cardinal'ı kadroya kattılar daha sonra Sasha Pavlovic daha sonra Peja  Stojakovic gibi görev adamlarıyla Butler'ın yerini doldurmaya çalıştılar.Bu şampiyonluk nasıl geldi ? Nowitzki kötü oynuyorsa,Jason Terry attığı  üçlüklerle takımı,benchi ve taraftarı ateşliyordu.Tyson Chandler yaptığı basket fualler ve ribauntlarla katkı sağlıyordu.Ve bir çok isim..Nowiztki kötü oynasa bile oyunda oluyor vazgeçmiyor Kidd'in daha rahat oyun kurmasını sağlıyor.Ve Mark Cubain takımın sahibi sanki oda bir taraftar gibi her maçta American Airlines
Center'da yerini alıyor.Ve koçları  Rick Carlisle'nın da çok büyük bir katkısı oldu başarıda.

Takım sahibi Mark Cuban

                                                Bill Russell Final MVP ödülünün sahibi Nowitzki


                                  Jason Kidd,Mark Cuban,Rick Carlisle,Jason Terry,Dirk Nowitzki

Tekrar döneli Dirk'e bence dünyanın en iyi 4 numarası.Çok farklı bir oyuncu . Hep şut kabiliyeti olan her yerden orta mesafe,üç sayı,serbest atış.Post up oyunları olan bir oyunucu . Sayı üretirken boyalı alanı kullanıyor.Pick&Roll oynıyabilir çünkü hızlı bir isim.Defansif açından iyi bir isim.Aynı zamanda çok disiplinli bir basketbolcu.İnancını hiç kaybetmiyor maç esnasında ve bunu takım arkadaşlarınada yansıtıyor bu çok önemli bir şey.Ben Nowitzki'nin saygıszca bir hareketini görmedim,hiç saldırgan değil ve sportmenlik dışı fual yaptığınıda hiç görmedim.Nowitzki zaten çok fazla teknik fual alan bir basketbolcu değil bazen itiraz ettiği için alıyor.Ve gelelim ben en çok ilgimi çekten şeye.Nowitzki'nin şut stiline.Harika bir şut stili var.Ve bu şut stili çok ilginç bir şekilde oluşmuş. Nowitzki şut stili için fizikçilerler çalışmış,hang açıyla atarsa potaya daha iyi gider,ne kadar zıplaması gerekir gibi şeylerden dolayı .Ve şut stiline dikkat edin lütfen Dirk'in.Nowitzki genellikle şutunu geriye çekilerek  el üstünden atar ve bu çok zor bir atış şeklidir.

                                     Dikkat edindeğişik bir açıyla el üstünden ve geriye çekilerek






18 Haziran 2011 Cumartesi

Kusursuz Cinayet Yoktur.

Bu sene Kanal D ekranlarında başlayan Prof.Dr.Sevil ATASOY'un  başrolde oynadığı program olan KANIT dizisi bir çok izleyeni var.Sevil ATASOY bu programda oyuncu olarak değilde cinayetleri daha ayrıntılı açıklamak ve bilgi aktarımında bulunmak sorumlu.Örneğin; ikizlerin bile parmak izlerinin aynı olmaması gibi şeyler aktarıyor bizlere. Oyuncu olarak Engin BENLİ ''Başkomiser Orhan'ı '' canlandırıyor yardımcısı olarakta  Deniz CELİLOĞLU ''Komiser Selim'i '' canlandırıyor.Her hafta  değişik ve ilgi çekici bölümlerle karşımıza çıkıyorlar.
Özellikle Adli Tıp ve Olay yeri incelemedeki çekimler çok güzel.Özellikle Nalbur cinayeti vardı bu cinayet bir seri katildi ve bu cinayetin katili bir kaç bölümde belli oldu. Nalbur cinayetinde ekibe Ayça adında biriside katılıyor.
Kanıt dizisinde tek sevmediğim şey bazen romantik anlarda çalan  müzik beni soğutuyor.Dizi geç saatte olmasına rağmen rağbet görüyor.Kanıt dizisinin en iyi bölümü bence 45.bölümüdür.Çok duygusal bir bölüm mutlaka izlemelisiniz.





Sevil Atasoy bizleri aydınlatırken

Komiser Selim ve Başkomiser Orhan

Olay yeri inceleme






24 Nisan 2011 Pazar

Koca Bir Sezon Ardından

Nba'de yine muhteşem bir sezon geride kaldı.Nefes kesici anlar,üzüntü verecek olaylar yaşandı.Çoğu kişi Miami'nin oluşturduğu üçlüden dolayı etkileyeci bir performans sergilemesini bekliyordu fakat öyle olmadı.
Üç farklı liderin bir takımda oynaması çok zordur.Örneğin 5 saniye kaldı maçın bitimine Miami 1 sayı farkla geride topu kim kullanacak Wade mi? James mi? Bosh mı? Hepsinin şut kabiliyeti var.Demek istediğim takımda düzen sağlanamaz .Lebron bu sene MVP adayları arasında girdi ama performansında dolayı değil istatistiklerinde dolayı.MVP'yi hakeden Derrick Rose 2008 draftının 1.tur 1.sıra seçimi Rose Nba'e geldiğinden beri çok gelişti.Ve bununla beraber liderlik duygusuda..Çok yönlü bir oyuncu çaylak sezonunda sadece içeriye penetre ettiği için eleştiriliyordu fakat şutunu geliştirdi.Bu sezon çok önemli başarıya imza attı.Micaheal Jordan'dan sonra All-Star'a seçilen ilk Chicago Bulls'lu  oyuncu ünvanını aldı.Ve bu sezon şutuna güvenmesininen büyük etkenlerinden birisi koçları Tom Thibodeau.Ve gelelim başka öne çıkan isimlerinden birine Blake Griffin.Çok atletik bir oyuncu Nba'ye  renk katan oyunculardan biri artık.Ve yılın çaylağı ödülünü hakediyor.Griffin'in bir şanssızlığı var çok düzensiz,dengesiz bir takımda. Eric Gordon ve o sürüklüyor takımı.Ve Kevin Love bu sezon harika bir şekilde gelişme gösterdi ve ''En çok gelişme gösteren oyuncu'' ödülünü haketti.Muazzam bir double-double serisi yakaladı. Belki takımı başarılı olamadı ama o oldu. All-Star'a seçilerek.Ve gelelim Türklerimize Semih iyi gidiyordu Boston benchinde fakat o takas bence hiç işe yaramadı ona neden derseniz.Semih Shaq,Perkins,Garnett gibi pota altı oyuncularıyla çalışarak tecrübe edinecekti.Bazılarınız gittiği takımda daha çok şans bulucak diyeceksiniz ama oraya daha tecrübeli,dayanıklı olduğu zaman gitse çok daha faydalı olurdu. Ve Ömer Aşık çok iyi bir sezon geçirdi .Tom Thibodeau'yla çalışmasının çok büyük bir etkisi vardı.Ömer hücüm anlamında sınırlı bir oyuncu olsada çok iyi bir savunmacı.







        Ribaunt onun işi Kevin Love .

       İki Türk karşı karşıya.

27 Şubat 2011 Pazar

All-Star


DeMarcus Cousins'ın macı

All-Star haftasının ilk organizyonu çaylaklar maçıydı.148-140 çaylakların ikincı yıl oyuncularını mağlup ettiği maçta renkli ve çekişmeli dakikalar yaşandı.Maç öncesinde gözler Griffin'in üzerindeydi ancak çok etkileyeci bir oyun ortaya koyamadı çünkü hem cumartesi düzenlencek olan smaç yarışması hem de pazar günü olacak All-Star maçı katılacaktı.Griffin sadece 14 sayı 3 ribauntta kaldı.Maçın sonuna kadar etkisini devam ettiren ve maça renk katan oyuncular birisi Oklahoma'nın oyuncusu Harden'dı.Harden kenardan gelip 30 sayılık bir katkı yaptı.Yine Sophomores'lardan Blair'dı Spurs'lu oyuncu 28 sayı 15 ribauntla muazzam bir performans gösterdi.Çaylaklar cephesinde ise  DeMarcus Cousins 33 sayı 14 ribauntla maça damgayı vuran isim oldu.Kings'li oyuncu yaptığı smaçlarla göz kamaştırdı. Ancak son sözü söyleyen Washington'ın çaylağı  John Wall oldu. 12 sayı 22 asist ile maçın MVP ödülünü almayı hak etti.

John Wall ödülüyle ..

Ve şimdi cumartesi günündeyiz bugün smaç yarışması ,üçlük yarışması , yetenek yarışması ve şut yarışması var.Şut yarışmasına etkili başlayan  Atlanta Hawks ve Dallas Mavericks takımları oldu. Ancak Mavericks orta sahada isabet bulamayınca Hawks ödülün sahibi oldu.Yetenek yarışmasına katılan isimler:
  • Chris Paul
  • Stephen Curry
  • John Wall 
  • Derrick Rose
  • Russell Westbrook
Yetenek yarışmasında bir şok yaşandı.NBA'de en iyi guardlar arasında yer alan Paul,Rose,Westbrook gibi etkisiz oldu. Ve geçen sene draft edilen Golden State'li  Curry oldu. Hızıyla dikkat çeken Curry ödülün sahibi oldu.

                                                                       Curry ödülüyle ..
  Bu seneki All-Star haftasının ev sahibi olan Staples Center'da üçlük yarışmasında iki tane Celtics'inin olması ilginçti(Pierce ve Allen).Sayı kralı olan Durant'te 3'lük yarışmasında  iddialı olmadıgını açıklamıştı. Ve öylede oldu.Durantle birlikte Wright'te etkisiz olan isimlerdendi .Finalde Pierce ,Allen ve Jones vardı. Pierce finale zar zor kaldıgını hatırlatalım.Ray Allen gayet iyi bir performans sergiledi fakat şampiyon James Jones oldu Miami Heat'lı Jones,Jason Kapono ve Daequan Cook 'un  ardından bu ödülü alan 3. Miami'li oldu.
Jones ödülüyle ...
 Smaç yarışması en çok ilgi çeken organizasyon oldu. Smac yarışmasına Derozan,İbaka,Mcgee ve Griffin  katıldı.Mükemmel bir rekabet vardı.Mcgee'nın çift potalı smacı ,İbaka'nın  serbest atış çizgisinde smacı ve Griffin'in araba smacı harikaydı.
   

    Ve All-Star haftasını  son organizasyonu olan All-Star maçı her zamanki gibi eğlenceliydi.148-143 Batı'nın yendiği maçta. Lebron James 29 sayı ,10 asist ,12 ribauntla takımını ayakta tutmaya çalışırken ,Amere Stoudemire 29 sayı 6 ribauntla yardım etti. Kazanan taraf  Batıda ise Durant 34 sayıyla  galibiyette büyük bir pay sahibiydi. Ama Kobe Bryant tecrübesini konuşturdu 37 sayı 14 ribauntla  maçı kazandırırken MVP ödülüne layık oldu.
                                           Kobe Bryant MVP ödülüyle.Muazzam bir performans.

31 Ocak 2011 Pazartesi

Çaylak Patladı



New York Knicks'in çaylağı Timofey Mozgov istenilen performansı sergileyemediği için eleştiriliyordu.Ama dün Detroit Pistons'a karşı oynanan maçta 40 dakika sahada kaldı  9/15 saha içi isabeti,serbest atışın gerisinden 5/6 isabet bulan Mozgov ayriyetten 5'i hücümi,9'u savunma olmak üzere toplam 14 ribaunt aldı.Ve NBA kariyerinin en iyi maçını çıkardı

29 Ocak 2011 Cumartesi

2011 NBA ALL-STAR FORMALARI

Lebron James yeni all-star forması(doğu) ile ....




Chris Paul yeni all-star forması(batı)ile..Geçen sezon sakatlığı nedeniyle All-Star'da yer alamayan Paul bu sezon dikkatlerini üzerine toplayacak.

15 Ocak 2011 Cumartesi

NBA'DE GECENİN YILDIZI

Geceye damgasını vuran isim Russell Westbrook oldu. ABD'li basketbolcu Orlando Magic ile Oklahoma City Thunder arasında oynanan maçta  32 sayı-13 asist-10 ribaunt ile mükemmel bir performans gösterdi Westbrook.Ayrıca kariyerinin 4. triple -double'ına  imza attı.42 dakka sahada kalan Westbrook 32 sayıyı 10/22 şut yüzdesi atarken üç sayıda isabet yakalamayadı.Faul çizgisinden 10/13'lük bir istikrar yakaladı.Ve galibiyetin mimarı oldu.